|
|
|
Hoşgeldiniz
Haberler
t.i.b tarih 13.10.2009, 21:29 (UTC) | |
marginwidth="0" marginheight="0"
scrolling="No" frameborder="0" id="resimli_kayan_haber" style="width: 100%; height: 25px">Haber
| | |
|
Ahmedi’den nükleer çalım
Cumartesi, 26 Eylül 2009 11:19 tarih 26.09.2009, 17:49 (UTC) | | Ahmedi’den nükleer çalım
Dünyanın nükleer faaliyetlerini durdurmaya çalıştığı İran’dan dün gelen sürpriz bir haber, G-20 zirvesinde gündeme bomba gibi düştü: “İkinci uranyum zenginleştirme tesisini inşa ediyoruz.”
İRAN’ın bu açıklaması, nükleer faaliyetlerini askıya alması yönünde 6 batılı ülke tarafından verilen ültimatomdan bir gün sonra geldi.
Dün Tahran Yönetimi’nin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Muhammed el Baradei’ye geçen pazartesi günü bir mektup göndererek, bu ikinci tesisin varlığı hakkında bilgi verdiği ortaya çıktı. Böylece, İran’ın Natanz’daki tartışmalı uranyum zenginleştirme tesisi dışında aynı türde bir tesisinin daha bulunduğu resmen doğrulanmış oluyor. Bir yetkili, yeni yeraltı tesisinin Tahran’ın 160 km güneybatısında bulunduğunu ve 3 bin santrifüjlü santralin gelecek yıl faaliyete geçebileceğini ifade etti.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad “Gizlimiz saklımız yok. UAEK şartları çerçevesinde çalışıyoruz. İran, ABD Yönetimi’ne her nükleer tesisini söylemek zorunda değil” dedi. Yönetmeliklere göre, radyoaktif madde işlemeye başlamadan 180 gün önce UAEK’ya haber vermek gerekiyor.
İran haberi, dünyayı şekillendirmek için G-20 liderlerinin masaya oturduğu Pittsburgh’a bomba gibi düştü. İran’ın dünyayı tiye alan bu açıklamasına ilk tepki Başkan Barack Obama’dan geldi. Obama, yeni nükleer tesisinin varlığını açıklamasının, İran’ın uluslararası kurallara uymadaki isteksizliğini sergilediğini söyledi.
ABD’nin ikinci tesis hakkında uzun zamandır bilgi sahibi olduğu, ancak sağlam delilleri beklediği, ABD ve Fransa’nın geçtiğimiz haftalarda elde ettiği somut kanıtlar bulunduğu belirtildi.
ABD biliyordu Çin yeni öğrendi
Bir ABD yetkilisi, Reuters’e şu açıklamayı yaptı: “Açıklamayla birlikte, İran’ın atom bombası yapması zorlaştı. Tüm santrifüjlerin yerleştirilmesi için daha birkaç ay vardı. İsrail bu tesisten ve konunun bugün (dün) dünyaya açıklanacağından da haberdardı. Obama da biliyordu. New York’ta Medvedev’e de bu tesisten bahsetmişti. Çin ise bundan dün haberdar oldu..”
Dünya karıştı
ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa liderleri, yeni uranyum zenginleştirme tesisi bulunduğunu açıklayan İran’a sert tepki gösterdi.
ABD Başkanı Barack Obama: İran dünyaya meydan okuyor. İran’ın uluslararası sorumluluklarını yerine getirip uluslararası toplumun güvenini kazanma zamanı geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, varlığı yeni ortaya çıkan tesis hakkında acilen soruşturma başlatmalı. 1 Ekim tarihine kadar İran’a verdiğimiz süre geçerli, ama bir an önce programın barışçı amaçlı olduğundan emin olmamız gerek.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy: İran, ikinci bir tesis inşa edip, dünyadan saklayarak Güvenlik Konseyi kararlarını açıkça ihlal etti.
İngiltere Başbakanı Gordon Brown: İran’ın kandırmacası uluslararası toplumu kızdırdı ve şoke etti. Tüm seçenekler masada.
Almanya Başbakanı Angela Merkel: Çok endişeliyiz. İran tüm bilgileri Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile paylaşmalı.
Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in Sözcüsü: Endişe duyduk.
Çin: İran’ı UAEK ile işbirliği yapmaya çağırıyoruz.
| | |
|
Bak Sen Şu Konuşan Diktatöre!
(Anadolu Ajansı) tarih 24.09.2009, 07:36 (UTC) | |
Diktatör Kaddafi, BM'nin, Kurulduğu 1945 Yılından Bu Yana Dünya Genelindeki 65 Kadar Savaşı Önlemekte Başarısız Olduğunu Söyledi.
Libya lideri Muammer Kaddafi, BM'nin, kurulduğu 1945 yılından bu yana dünya genelindeki 65 kadar savaşı önlemekte başarısız olduğunu söyledi.
Libya'da 40 yıldır iktidarda bulunan Kaddafi, BM Genel Kurulunda ilk kez yaptığı konuşmada, BM'de Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyenin hakimiyetinde olduğunu, üye ülkeler arasında eşitsizlik bulunduğunu belirtti.
Daimi üyelerin veto hakkına karşı çıkan Kaddafi, Güvenlik Konseyinde bu hakkı elinde bulunduran ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'yı, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmekle suçladı.
Vetonun BM şartnamesine aykırı olduğunu ifade eden Kaddafi, elinde BM'nin kuruluş metnini içeren küçük mavi kitapçığı sallayarak, ''Veto, BM Şartnamesine aykırıdır, daimi üyelerin varlığı BM Şartnamesine aykırıdır'' diye konuştu.
Kaddafi, veto hakkını kabul etmediğini de belirterek, ''Şartnamede büyük veya küçük bütün ülkeler eşittir der'' ifadesini kullandı.
Libya lideri, genelde çok sert eleştirilere yer verdiği konuşmasında, büyük güçleri 1945'ten beri kendi çıkarları için dünyada sayısız çatışma çıkarmakla da suçladı.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Amerikalı Büyükelçi Susan Rice'ın, toplantı salonunu Kaddafi'nin konuşmasından önce terk etmesi dikkati çekti.
| | |
|
'İsrail'in İran'a Saldırısı Tam Bir Felaket Olur'
Cihan Haber Ajansı tarih 24.09.2009, 07:31 (UTC) | |
Medvedev, İsrail'in İran'a Saldırmasının Bölgeye Yıkım Getireceği ve Beklenmeyen Sonuçları Olabileceği Uyarısında Bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, İsrail'in nükleer programı nedeni ile İran'a saldırmasının bölgeye yıkım getireceği ve beklenmeyen sonuçları olabileceği uyarısında bulundu. İsrailli yetkililerle görüştüğünü ve kendisine saldırı planları olmadığı yönünde garanti verdiklerini ifade eden Rusya lideri, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun gizli protokolle Moskova'ya geldiğini ve kendisinin de Netanyahu ile görüştüğünü söyledi. İsrail Başbakanı'nın Moskova'ya gerçekleştirdiği ziyaret kamuoyundan gizli tutulmuş, ardından Rusya Başbakanı Vladimir Putin'le gizli bir görüşme gerçekleştirdikleri ortaya çıkmıştı. İsrail Başbakanı'nın İran'a sevk edilmesi planlanan S-300 füzeleri ile ilgili olarak kararından vazgeçmesi için Moskova'yı ikna etmeye çalıştığı kaydediliyor.
Cnn'den Ferid Zekeriyya'ya dün gece özel açıklamada bulunan Rusya lideri, İran'la ilişkileri geliştirmeye devam ettiklerini, Tahran'ın da nükleer programı ile ilgili uluslararası kamuoyunda oluşan endişeleri gidermek için Uluslararası Atom Enerji Kurumu ile işbirliği içinde olması gerektiği söyledi. Yaptırımlardan herhangi bir sonuç alınamadığını ifade eden Medvedev, ek yaptırımlardan önce, mümkün olan tüm alternatiflerin de değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
SAVUNMA SİLAHLARI BÖLGEDE TANSİYONU DÜŞÜRÜR
Rusya'nın sorumluluklarını yerine getirdiğini kaydeden Rusya Devlet Başkanı, "İran'la askeri ilişkilerimiz uluslararası anlaşmalara uygun bir şekilde gelişiyor. Biz uluslararası hukukun dışında her hangi bir sistem İran'a vermedik. Vermeyi de düşünmeyiz. İran'a sevk edilecek sistemler de savunma komplekslerinin dışında değil." şeklinde konuştu.
İran'a S-300 savunma sistemlerinin verilmesi durumunda bu ülkeye saldırı imkanının kalmayacağı ile ilgili değerlendirmeye açıklık getiren Medvedev, "İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in Soçi ziyaretinde, İran'a yönelik herhangi bir saldırı düşünmedikleri yönündeki açıklaması benim için önemli. Bölgeye herhangi bir savunma silahının verilmesi bölgede tansiyonu artırmaz. Tersine, düşürür. Bazı insanların bu tür planları varsa, onlar böyle düşünebilir. Bizim görevimiz İran'ı güçlendirmek ve İsrail'i zayıflatmak, ya da tam tersi değil. Ben görevimizin Orta Doğu'da normal durumun garanti altına alınması olduğuna inanıyorum." dedi.
NETANYAHU İLE GİZLİ GÖRÜŞTÜM
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Moskova'ya gizli bir şekilde geldiğini ve bunun İsrail tarafının tercihi olduğunu kaydeden Medvedev, "Başbakan Netanyahu Moskova'yı ziyaret etti. Gizli bir uygulama tercih ettiler. Bunun nedenini tam olarak anlamadım; ancak ortaklarımız böyle istedi. Ben de kendisi ile görüştüm. Farklı problemleri tartıştık. Bunlar normal diyaloglar. İran'la da görüşüyoruz. Herkesle görüşmemiz bizim avantajımıza." açıklamasında bulundu.
İSRAİL'İN SALDIRISI TAM BİR FELAKET OLUR
İsrail'in İran'a saldırması durumunda Moskova'nın tutumunun ne olacağı ile ilgili olarak da Medvedev şu şekilde konuştu: "Öncelikle Rusya kimseyi desteklemez. Biz barışçıl bir ülkeyiz. İkinci olarak bizim bazı ortaklarımız var ve onlarla farklı anlaşmalarımız var. İran'la böyle bir anlaşmamız yok. Ancak böyle bir gelişme karşısında vurdumduymaz olacağımız anlamına gelmez. Bu hayal edilebilecek en kötü şey olur. Böyle bir saldırının ardından neler olabilir, birlikte düşünelim. Tam bir insanlık felaketi. Çok sayıda göçmen. Bir de İran öç almak isteyecek. Bunun için sadece İsrail değil, başka ülkelere de düşmanca davranabilir. Bölgede sonucu tahmin edilemeyecek gelişmeler yaşanabilir. Tüm bu yıkımın ardından hiç bir şey elde edilemez. Bundan dolayı herhangi bir saldırıdan önce bu yıkımı düşünmek gerekiyor."
Rusya Devlet Başkanı, İsrailli meslektaşlarının kendisine böyle bir saldırı olmayacağı yönünde açıklamada bulunduklarını, kendisinin de buna inanmak istediğini kaydetti. "İsrail'in İran'a saldırmayacağını mı düşünüyorsunuz?" sorusuna cevaben Medvedev, böyle bir kararın alınmayacağını umduğunu söylemekle yetindi. İran'ın işbirliğine doğru yönlendirilmesi gerektiğini ifade eden Rusya lideri, "İran, İsrail gibi bir devletin var olmadığını düşünüyor. Çağımızda bu kabul edilemez. İran'ın düşünmek için başlayacağı nokta burası olabilir." önerisinde bulundu.
| | |
|
Ahmedinejad'a BM'de Protesto
(Anadolu Ajansı) tarih 24.09.2009, 07:26 (UTC) | |
Ahmedinejad'ın BM Genel Kurulu'nda Yaptığı Konuşmayı "Yahudi Karşıtı" Olarak Niteleyen Çok Sayıda Delegasyon Salonu Terk Etti.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın dün akşam BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı "yahudi karşıtı" olarak niteleyen ve aralarında Fransız ile ABD'lilerin de bulunduğu çok sayıda delegasyon salonu terk etti.
Fransız diplomatları, İran Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının "kabul edilemez" olduğunu belirterek, Avrupa ülkelerinin delegasyonları arasında varılan kararla delegasyonların Genel Kurul salonunu terk ettiklerini kaydettiler.
ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçiliği'nin açıklamasını okuyan sözcüsü Mark Kornblau da, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın nefret, saldırganlık ve yahudi karşıtlığıyla dolu konuşma şekline bir kez daha başvurmasının hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Kanada da, Ahmedinejad'ın konuşmasını protesto ettiğini açıkladı.
İran Cumhurbaşkanı konuşmasında, günümüz dünyasına dair uzunu bir konuşma yaparken, ABD ve yahudilere sık sık saldırgan sözler yöneltti.
"Küçük bir azınlığın gelişmiş ağı sayesinde dünyanın büyük bölümünde siyaseti, ekonomiyi ve kültürü yönetmesi, yeni bir kölelik biçimi kurması ve ırkçı hedeflerine ulaşmak amacıyla Avrupa ulusları ve ABD dahil diğer ulusların şerefine leke sürmesi kabul edilemez" diyen Ahmedinejad, ABD'nin savaşmak, kan dökmek, korku ve yıldırmak için binlerce kilometre öteye Irak ve Afganistan'a asker göndermesinin de kabul edilemeyeceğini savundu.
Avrupalı bir diplomat, Ahmedinejad'ın konuşmasını protesto için ABD, Fransa ve Kanada'nın dışında, Büyük Britanya, İtalya, Almanya, Danimarka, Macaristan, Arjantin, Kosta Rika, Uruguay, Yeni Zelanda ve Avustralya'nın diplomatik heyetlerinin salonu terk ettiklerini belirtti
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 13 ziyaretçi (22 klik) kişi burdaydı!
By_NmN
|
|
|
|
|
|
|
|